Insure Our Future (Geleceğimizi Güvenceye Alın) adlı kampanya grubunun yeni raporuna göre, son 20 yılda hava koşullarıyla ilgili tüm sigorta kayıplarının üçte birinden fazlasının arkasında iklim değişikliği var.

Kampanya grubu Insure Our Future, tüm sigortacıları yeni fosil yakıt projelerini sigortalamayı derhal durdurmaya ve mevcut kömür, petrol ve gaz sigortalarını aşamalı olarak kaldırmaya çağırıyor.

Toplamda, iklim değişikliğinden kaynaklanan kayıpların 600 milyar dolar (20,9 trilyon TL) olduğu tahmin ediliyor.

2024'te çok az bölge bundan etkilenmeyecek. Örneğin Birleşik Krallık, Henk Fırtınası'nın aşırı yağışlarından 190 milyon dolar (6,6 milyar TL) zarar gördü. Bu yağışların iklim değişikliği nedeniyle dört kat daha olası hale geldiği tahmin ediliyor.

Swiss Re Enstitüsü'nün tahminlerine göre, Avrupa bu yıl sel felaketlerinden kaynaklanan ikinci en yüksek sigortalı hasarı gördü. Doğal afetlerden kaynaklanan tahmini kayıpların sadece 2024 yılında 135 milyar doları (4,7 milyar TL) aşması bekleniyor.

Insure Our Future'un sigorta şirketlerine yönelik yıllık karnesi, savunmasız toplulukları tamamen korumasız bırakabilecek artan iklim riskleriyle mücadele etmek için acil eylem gerektiği konusunda uyarıyor.

ARTAN EMİSYONLAR KAYIPLARI ARTIRIYOR

Son on yılda, iklim değişikliğine atfedilen kayıplar, hava koşullarına bağlı tüm kayıpların yüzde 31'inden yüzde 38'ine yükseldi.

Rapora göre, toplam hava koşulları kayıplarının payındaki bu artış, artan sigorta maliyetleriyle mücadele etmek için karbonsuzlaştırmanın çok önemli olduğunu gösteriyor.

İKLİM RİSKİNİ TEMELDE YANLIŞ ANLIYORLAR

Yeni Zelanda'daki Victoria University of Wellington'da iklim atıf ekonomisti ve iklim değişikliğinin aşırı hava koşullarına ne kadar katkıda bulunduğuna dair en büyük hakemli çalışmanın yazarı Profesör Ilan Noy, "Sigortacılar, sera gazı emisyonlarının bu yüzyıl boyunca kayıpları nasıl artırdığını kabul etmeyerek iklim riskini temelde yanlış anlıyorlar" dedi.

Profesör Ilan Noy, "Bu on yıl içinde emisyonları keskin bir şekilde azaltmazsak, iklim hasarları katlanarak artacak. Bu da hem sigortacıları hem de ekonomileri bunaltabilir" dedi.

Şirketler primleri artırarak ve hatta yüksek riskli bölgelerden teminatı tamamen çekerek artan maliyetleri yönettikçe, birçok savunmasız topluluk için sigorta ulaşılamaz bir hale geliyor.

Rapor için araştırma yapan Reclaim Finance'in sigorta ve reasürans kampanyacısı Ariel Le Bourdonnec, "Sigortacılar, müşterilerinin zararına ve hissedarlarının yararına olacak şekilde rekor karlar elde etmek için istikrarsız bir iklimden faydalanıyorlar. Gerçekten de bazıları, artan iklim risklerine karşı teminat sağlamayı reddederek sistemde oyun oynuyor gibi görünürken, fosil yakıtların yaygınlaşmasını sigortalayarak sorunu körüklüyor" dedi.

Emisyonların daha da artmasına neden olan fosil yakıtların yaygınlaşmaya devam etmesi, temel sigorta teminatına bağlı. Ancak fosil yakıtların sigortalanması sigorta şirketleri için ekonomik açıdan şüpheli hale gelebiliyor.

Raporun en büyük 28 küresel mülk ve kaza sigortacısı üzerinde yaptığı analiz, iklim kaynaklı kayıpların tahmini payının 10,6 milyar dolar (369 milyar TL) ile 2023 yılında ticari fosil yakıt müşterileri için üstlendikleri doğrudan primlerdeki 11,3 milyar dolara (393,3 milyar TL) rakip olduğunu ortaya koyuyor.

TOPLAM PRİMLERİN YÜZDE 2’SİNİ OLUŞTURUYOR

Aralarında Allianz, AXA, Aviva ve Zurich'in de bulunduğu Avrupa'daki yedi şirket için 3,23 milyar dolarlık (112,5 milyar TL) zarar, 2,20 milyar dolarlık (76,6 milyar TL) kömür, petrol ve gaz primlerini aştı.

Ortalama olarak, fosil yakıt primleri de toplam primlerin yüzde 2'sinden azını oluşturuyor ki bu da pazarda çok küçük bir paya denk geliyor.

Bu durum, sigortacıların fosil yakıt sektörü üzerindeki büyük etkilerini neden işlerinin diğer yüzde 98'ini artan iklim risklerine karşı korumak için kullanmadıkları sorusunu gündeme getiriyor.

Fosil yakıt kullanımı azalırken, iklim kayıpları artmaya devam ediyor. Insure Our Future, sigorta şirketlerinin neden "hem kendi kârlılıklarına hem de toplumun geneline zarar veren bir iklim yıkımı yolunu seçtiklerini" soruyor.

Aynı zamanda, yenilenebilir enerji sigorta piyasası 2023 yılında hâlâ fosil yakıt sigorta piyasasının yüzde 30'unun altındaydı ve temiz enerji yatırımları için bir darboğaz olma tehdidinde bulunuyordu.

GÖNÜLLÜ EYLEMLER İHTİYAÇ DUYULANIN ÇOK GERİSİNDE KALIYOR

Insure Our Future, sigorta sektörünün bir bütün olarak etkili iklim eylemi konusunda durakladığını ve dünya çapında toplumları korumasız bir şekilde artan risklerle yüzleşmeye terk ettiğini söylüyor.

Eski Kaliforniya sigorta komisyon üyesi Dave Jones ve kıdemli İngiliz aktüer Dr. Louise Pryor rapora yazdıkları ortak önsözde, "Kanıtlar inkar edilemez, iklim değişikliği sigorta sektörü için varoluşsal bir risk teşkil ediyor," diyor.

Önsöz şu şekilde devam ediyor:

"Sigorta sektörü tarihsel olarak toplumların daha dirençli olmasına yardımcı oldu Şimdi bu gücünü benimsemeli ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmalı, yeni fosil yakıt projelerinin altına imza atmayı bırakmalı ve güvenilir 1,5°C geçiş yollarına hızla uyum sağlamalıdır."

Ancak gönüllü çabalar, fosil yakıtlara kısıtlama getiren sigortacıların sayısının raporun son versiyonuna göre neredeyse hiç artmaması nedeniyle ihtiyaç duyulanın çok gerisinde kalıyor.

İtalyan sigorta şirketi Generali gibi bazıları, diğerlerinden çok daha fazlasını yapıyor.

Generali, ekim ayında tüm petrol ve gaz değer zincirini kapsayan ve iklim hedeflerini tehdit eden yeni metan LNG projelerini de kapsamına alan ilk fosil yakıt kısıtlama politikasını kabul etti.

JP Morgan analistlerine göre 2025’te reasürans fiyatları 2023 seviyesini görecek JP Morgan analistlerine göre 2025’te reasürans fiyatları 2023 seviyesini görecek

Kampanya grubu, gönüllü kurumsal eylem penceresinin hızla kapandığını ve düzenleyici kurumların artık sigortacıların iklim risklerini nasıl yönettiklerine müdahale etmeleri gerektiğini belirtiyor.

Kaynak: EURONEWS