Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Şenol Şentürk, hayat sigortacılığı sektörünün küresel ölçekte yaşadığı yapısal dönüşümleri değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı. Şentürk, LinkedIn hesabından paylaştığı "Hayat Sigortacılığı Sektöründe Yaşanan Yapısal Dönüşümler!" başlıklı makalesinde, gelişmiş ülkelerdeki hayat sigortacılığı dinamiklerini Türkiye piyasasıyla karşılaştırıyor.
Faiz Düşüşü ile Alternatif Yatırımlar Öne Çıktı
Gelişmiş sigorta piyasalarında hayat sigortası şirketleri, uzun vadeli yükümlülüklerini karşılamak için çoğunlukla yüksek kredi notuna sahip tahvil ve hisse senetlerine yatırım yaparlardı. Ancak son yıllarda faiz oranlarının düşmesiyle birlikte şirketler alternatif yatırım araçlarına yönelmeye başladı.
Bu yatırımların başlıcaları:
Halka açık olmayan şirketlerin tahvil ve hisseleri
Gayrimenkul yatırımları
Altyapı projeleri
Hedge fonlar
Faiz oranlarındaki artışa rağmen, bu alternatif yatırım trendi devam etti. Bu yatırım türleri; risk farklılaştırması, daha yüksek getiri ve uzun vadeli yükümlülüklerle uyumlu vade yapısı gibi avantajlar sunuyor.
Ayrıca, bu yatırımlar enflasyona karşı koruma sağlarken; diğer yandan şu riskleri de beraberinde getiriyor:
Değerleme belirsizliği
Düşük likidite
Karmaşık ürün yapısı

Varlık Yoğun Reasürans (AIR) ile Yatırım Riski Reasüre Ediliyor
Hayat sigortacılığı sektöründeki bir diğer önemli gelişme, yatırım riski içeren ürünler özelinde reasürans piyasasındaki değişimdir. Özellikle:
Uzun süreli bakım sigortası
gibi ürünlerde sigorta şirketlerinin uzun vadeli yükümlülükleri artmakta, ancak bu ürünlerin yatırım riski geleneksel olarak reasüre edilememekteydi. Bu sebeple şirketler ya bu ürünlerden uzak duruyor ya da mevcut portföylerini azaltmaya çalışıyordu.
Son dönemde ise gelişen varlık-yoğun reasürans (asset-intensive reinsurance - AIR) modeli ile bu yatırım riskinin de reasürans yoluyla devri mümkün hale gelmeye başladı. Bu kapsamda:
Reasürörler, alternatif varlık yöneticileriyle çalışıyor
Yerel yatırım kısıtlarına tabi olmadıkları için daha özgür hareket ediyorlar
Daha yüksek getiri elde edebiliyorlar
Sigorta şirketleri, sermaye gereksinimini azaltıyor
Ancak bu yeni yapının da kendine özgü riskleri bulunuyor.
IAIS'ten Yapısal Dönüşümlere Yakın Takip
Bu gelişmelerin ardından Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği (IAIS) konuyu gündemine aldı ve “Issues Paper on Structural Shifts in the Life Insurance Sector” başlıklı çalışmasını sektördeki görüşe açtı. Bu dokümanla IAIS, ülkelerin sigorta otoritelerini bu alanda yaşanan değişimlere karşı bilgilendirmeyi ve harekete geçirmeyi hedefliyor.
Türkiye’de Durum Nasıl?
Şenol Şentürk’e göre, Türkiye hayat sigortacılığı piyasasında bu gelişmeler henüz gündemde değil. Bunun başlıca nedenleri şunlar:
Yıllık gelir sigortası ve uzun dönemli bakım sigortası gibi ürünlerin mevcut olmaması
Mevcut ürünlerin vadesinin genellikle 12–15 yıl arasında sınırlı olması
Türkiye’de faiz oranlarının yüksek seyretmesi
Bu nedenlerle, dünya genelinde yaşanan bu yapısal dönüşümler bugün için Türkiye hayat sigortacılığı sektörünün dışında kalmaktadır.