Sema Tüfekçiler, sigorta ve restorasyon süreçlerinin perde arkasını TRT Radyo’da anlattı
Hasar Restorasyon Derneği Başkan Yardımcısı ve KASİDER (Kadın Sigortacılar Derneği) Başkanı Sema Tüfekçiler, TRT Radyo 1’de yayınlanan “Poliçe” programında İclal Aydın Göz’ün konuğu oldu. Tüfekçiler, büyük çaplı hasarlardan sonra yürütülen restorasyon sürecinin detaylarını, sigorta şirketlerinin sorumluluklarını ve en sık karşılaşılan hataları tüm yönleriyle değerlendirdi.
Restorasyon, sigorta tazminatının ayni şekilde karşılanmasıdır
Sema Tüfekçiler, hasar restorasyonunun, sigorta poliçesi kapsamında karşılanan zararların ayni şekilde tazmin edilmesini sağladığını belirtti. “Sigorta şirketleri ya tazminatı nakit olarak öder ya da sigortalı ile mutabakata vararak hasarı olaydan önceki haline getirecek şekilde ayni olarak karşılar. Bu noktada restorasyon şirketleri devreye girer,” dedi.
Büyük sanayi hasarlarında bu yöntemin çok daha verimli olduğuna dikkat çeken Tüfekçiler, “Restorasyon firmaları, sigorta şirketlerinin yetkilendirmesiyle sahaya girerek zararı baştan sona yönetir. Amaç, sigortalının üretim sürecine bir an önce geri dönmesini sağlamaktır,” ifadelerini kullandı.
Altın saatler: İlk 48 saat kritik
Hasarın ardından geçen sürenin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Tüfekçiler, “Yangın, sel gibi büyük hasarlarda ilk 24 ila 48 saate ‘altın saatler’ denir. Bu süreçte hızlı müdahale edilmezse, kurtarılabilecek makineler korozyona uğrayabilir, dokular bozulabilir,” dedi. Sigortalıların bu süreçte yapması gereken en önemli şeyin hızlı ihbar olduğunu vurguladı.
Eksik sigorta mağduriyet yaratıyor
Enflasyonun etkisiyle birçok sigorta poliçesinin eksik bedellerle düzenlendiğini belirten Tüfekçiler, “Poliçede belirtilen bedel piyasa değerinin çok altındaysa, hasar sonrası tazminat da aynı oranda düşük olur. Sigortalılar poliçelerini düzenli olarak güncellemeli,” dedi.
RÖPORTAJI DİNLEMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
Nakit mi ayni tazminat mı?
Sema Tüfekçiler, sigortalının tercihi doğrultusunda tazminatın nakit ya da ayni şekilde ödenebileceğini ancak özellikle üretim süreçlerinin aksamaması için ayni tazminatın daha avantajlı olduğunu söyledi:
“Bir MR cihazı üretici firma tarafından 6 ayda, bazen 2 yılda temin edilebiliyor. Bu süreçte işletmenin üretime ara vermesi pazardan silinmesine bile neden olabilir. Oysa restorasyon firması müdahale ettiğinde, 15-30 gün içinde işletme tekrar faaliyete geçebilir.”
Eksper ve restorasyon firmaları birlikte çalışıyor
Programda eksperlerin kritik rolüne de değinen Tüfekçiler, sahada eksper ile restorasyon şirketlerinin birlikte çalışarak sigorta şirketine bütüncül bir rapor sunduğunu belirtti.
“Eksper her konuda uzman olamayabilir, çünkü bir gün gıda fabrikasına, ertesi gün hidroelektrik santrale gidiyor. Restorasyon firmaları, teknik detaylarla eksperin raporunu destekler. Bu iş birliği çok önemli,” dedi.
Sigorta şirketlerinin ödeme hızı arttı
Tüfekçiler, özellikle son yıllarda sigorta şirketlerinin ödeme süreçlerinin hızlandığını vurgulayarak, “Büyük hasarlar bile çok kısa sürede ödeniyor. Sektörde ciddi bir dijitalleşme ve deneyim birikimi var. Bu da hem sigortalıyı hem de restorasyon sürecini rahatlatıyor,” diye konuştu.
Gezici laboratuvarlar devreye girdi
Teknolojinin sektöre etkisine de değinen Tüfekçiler, “Artık gezici laboratuvarlar var. İçinde ozon cihazları, nem alma makineleri, yıkama kazanları olan bu laboratuvarlar, restorasyonun süresini ciddi oranda kısaltıyor,” diyerek bir örnek paylaştı:
“Sel basan bir gıda fabrikasını 41 günde üretime kazandırdık. Oysa eksper ilk başta fabrikanın pert olduğunu düşünmüştü.”
Meslek olarak tescil süreci başlatıldı
Hasar Restorasyon Derneği olarak bu alanı mesleki olarak tanımlamak için MYK’ya başvurduklarını belirten Tüfekçiler, “Eğitim, sertifikasyon ve akreditasyon çalışmalarıyla hem şirketlerin hem çalışanların uluslararası standartlara ulaşması sağlanacak,” dedi.
“Restorasyon süreci psikolojik olarak da desteklenmeli”
Tüfekçiler, sözlerini şu vurguyla tamamladı:
“Sigorta sadece mali zararları karşılamaz; aynı zamanda bir güven duygusu inşa eder. Bu nedenle restorasyon firmalarının yalnızca teknik değil, aynı zamanda psikolojik destek de sağlayan bir yaklaşımla çalışması gerekiyor.”
